29 Kasım 2023

 

GÜZEL VE HAYVAN


Edebiyat, sinema ve medya da hayvan temsillerinin kendisi bir politika olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle de çizgi filmlerde ve fabl hikayelerde kullanılan ana karakterin örneğin Tilki'nin, Aslan'ın ya da bir Panda’nın hikayesinin kendi biricik yaşamı etrafında dönmediğini veya ana karakterin hikayesinin belirli şekil ve kalıplar ile bir araya geldiğini görmekteyiz. Hayvanlar genel de ana hikâyenin etrafında aktığı ya da kendisi olarak hikâyede karşımıza çıkmamaktadırlar. Yabanlığı ile vahşiliği ile tasarlanan kalıplaşmış karakterler olarak ya da en iyi arkadaşım kedi, köpek gibi temsil edilmektedirler. Her ne kadar ana rolde kedi, köpek veya aslan gibi görüyor olsak da anlatım tercihlerinde köpekliğin, kediliğin değil insan olanın hikayesi anlatılmaktadır. 


İnsan olmayan Hayvana ve insana ait özelliklerin bir vücutta melezlenerek anlatılmasını aktaran 1946 Fransa yapımı romantik fantezi filmi Güzel ve Hayvan (Beauty and the Beast) örneği üzerinden temsil ilişkisindeki silme ve görünmezliğe odaklanmak istiyorum. Film Jeanne- Marie Leprince de Beaumont’un güzel, genç bir kız ile canavara dönüşmüş bir prensi konu alan masalına dayanmaktadır. 


Film de Canavar karakteri birçok hayvan uzuvlarının ve insanın fiziksel özellikleri ile harmanlanmış bir görünüşü sergilemektedir.  Görünüşte kullanılan boynuzlar, aslanın kafa şeklini betimleyen yüz hat şekilleri, tüm vücudu saran yoğun tüyler ile sadece hayvana ait genel- geçer fiziksel özellikler karakterde vücut bulmaktadır.  



Türkiye de ise ilk 1991 yapımında Güzel ve Çirkin adı ile gösterime sunulmuştur.  Çirkin karakteri, 1991 de yayınlanan Hayvan karakterinden farklı olarak filmde betimlenen karakter görüntüsü bu defa hayvan türlerinden ‘Aslan’ ile daha çok ortak fiziksel görünüş ile karşımıza çıkmaktadır. Filmi izlediğimizde ‘Canavar veya Çirkin’ olarak adlandırılan yaratığa dönüştürülen insan, sadece görünüş olarak ‘insan ’değildir. Dolayısıyla hikâyede insan olanın yaşadığı deneyim ve olay örgüsünü daha iyi resmetmek ve anlatmak için hayvana ait özellikler araç sallaştırılmıştır. Anlatısal olarak arka planda olan ama görsellerde ön plan da olan hayvan, sembol olarak işlevde bulunmaktadır. Halit Ziya Uşaklıgil’in ‘Zerrin’in Hikayesi’ metnindeki olay örgüsünde olduğu gibi hayvan mecaza ve sembole indirgenmektedir. Zerrin’in Hikayesindeki metinde geçen bütün bir hikâye kediyi anlatmaktadır fakat kedinin aracılığı ile anlatısal olarak parça da ‘Kadın’a ’vurgu yapılmaktadır. Hayvan orada bir alegori bir mecaz olarak karşımıza çıkmaktadır. Çoğu zaman da insan üzerinden anlatılan bir hikâyenin risk oluşturmasından dolayı hayvan sembolleri ile de metinler anlatılabilmektedir. Bir metnin, bir filmin ne anlatıldığından çok nasıl anlatıldığı önem kazanmaktadır. 

 KAYNAKÇA: 

·       Halid Ziya Uşaklıgil ([1935]2021). ‘Zerrin’in Hikayesi’. Geçmiş Zaman Kedileri: Türk Edebiyatından Kedi Metinleri (1870-1950), Fatih Altuğ (der.). İstanbul: Turkuvaz. 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İSTEYİNCE HER ŞEY MÜMKÜN: VEGAN KASAP LİMONİTA

      Çok iyi hatırlıyorum, bu yaz arkadaşlarımla bir parkta oturmuş piknik yapıyorduk. Ve sohbet esnasında bir anda arkadaşım okuldaki vega...