20 Ocak 2023

DİTA’NIN ARALADIĞI KAPI

 
        Ebeveynlerimin ben doğmadan önce bir kuşu olsa da ben büyürken ‘’hayvan sevgisini’’ kendi kendime öğrendim. Çocukluk yıllarımda hep bir ısrar içindeydim, evimizde kedi veya köpek olması için. İstanbul’a üniversite eğitimi için gelmem belki de olayların bir daha geri dönüşünün pek de mümkün olmadığını düşündüğüm bir şekilde değişmeye başladığı zamanlardı. Yeni bir şehir; yeni olanaklar ve yeni karşılaşmalar sağlıyor olsa da dışarıdan eve geldiğimde bir anda içinde bulunduğum sessizlik beni huzursuz ediyordu. Yaşam alanımı, zamanımı ve belki de duygularımı paylaşabileceğim birini arıyordum. Sonra hayatıma Dita girdi. Üç aylıkken bana geldiğinde gözlerinden yaramazlık yapmak için heyecanlı bekleyişini görebildiğiniz bir bebek.
      Dita ile beraber yaşamak, birbirimizin gözlerine bakmak benim anlam dünyamda çok kapılar araladı. Beraber yaşamaya başladıktan çok kısa bir süre sonra et tüketimine bir son verip bu tutumumu 6 yıl sürdürdükten sonra veganlığa adım attım. Bu süre içerisinde Dita ile paylaştığımız hayattan öğrendiklerim ve hissettiklerim; hayatımda bazı kararlar almamı bazı yeni rutinler oluşturmamı sağladı. Seçtiğim bu kararların, rutinlerin ve yöntemlerin daha az yıkıcı bir yöntem olduğunu iddia edemesem de en azından daha yapıcı bir yönü olduğunu biliyorum. Çünkü ailem ilk zamanlarda bir hayvanla beraber yaşamaya pek sıcak bakmasalar da artık onlar da Dita’yı çok seviyor, çok özlüyor, sürekli onu soruyor ve şahit olduğum kadarıyla arkadaşlarına da onun nasıl bir kedi olduğunu anlatıyorlar. Dita ile karşılaşmaları sadece Dita’nın dahil olduğu bir duygu bağıyla kalmadı. Sokaktaki hayvanları da dahil edecek şekilde genişledi ve genişlemeye de devam ediyor. Normalde belki çok dikkatlerine gir(e)meyen sokakta hayatını sürdürmek zorunda kalan hayvanları seviyor, onlara mama ve su veriyorlar.
     Belki biraz iyimser bir yerden yaklaşacak olsa da şimdiki sözlerim bu tür karşılaşmalar onları; onların dışında bir dünya olduğunu ve o dünyayı paylaştıkları canlıların da (belki henüz kendileri kadar değerli olduklarını kabul etmeseler de) değerli olduğunu kavrayabildikleri bu eşiği geçmelerini sağladı. Aşılması, geçilmesi gereken eşiklerin çokluğu umutsuzluğu değil yeni karşılaşmalarla yeni adımları çağırmalı gibi hissediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İSTEYİNCE HER ŞEY MÜMKÜN: VEGAN KASAP LİMONİTA

      Çok iyi hatırlıyorum, bu yaz arkadaşlarımla bir parkta oturmuş piknik yapıyorduk. Ve sohbet esnasında bir anda arkadaşım okuldaki vega...